Kaz Dağları’nda Kamp: Köpeğimizle İlk Tatil

Gezmeyi çok seven bir köpek sahibi olarak, en çok yapmak istediğim şeylerden birisi de onunla tatile çıkmak. Fakat ülkemizde köpek dostu otel bulmak neredeyse imkansız olduğu için her seferinde onu geride bırakmak zorunda kalıyoruz. Bu sefer dedik ki "Otel değil kamp planı yapalım, Luffy de bizimle gelebilsin." ve hemen en güzel kamp noktalarını araştırmaya başladık. İzmir sıcağından kaçıp 4 gün Kaz Dağları 'nın kucağına kendimizi bırakmaya karar verdik. İşte Kaz Dağları'nda kamp ın detayları:

Kaz Dağları'nda çadır kurabileceğiniz çok fazla nokta var. Hatta rehber eşliğinde milli parkın içinde bile kalabilirsiniz. Bizim ilk gidişimiz olduğu için sakin bir tesiste kalmanın daha uygun olacağını düşündük ve Akaleos Kamp'ta kalmaya karar verdik. Gitmeden önce arayıp gerekli bilgileri aldıktan sonra yine düştük yollara. Şimdi ben de sırayla bu bilgileri aktarayım.

Kraliyet çadırımız ve bahçesi

Kaz Dağları / Nasıl Gidilir?

Akaleos'a ulaşım Mehmetalan Köyü'nden geçerek sağlanıyor. Köyden çıktıktan sonra yaklaşık 2 km toprak yoldan devam ederek kamp alanına geliniyor. Yol durumu o kadar kötü ki alçak arabanız varsa tamponu bir yerlerde bırakabilirsiniz. Aynı yol üstündeki kamp yerleri ise sırasıyla şu şekilde: Endes, Hızır, Akaleos, Akyar. Endes'te kamp alanı dar ve gölgelik alan az. Hızır'da ateş yakmak, dışarıdan yiyecek-içecek getirmek yasak. Ayrıca gidince öğrendik ki kamp alanında tavuklar dolaşıyor, tam Luffy'nin ağzına layık 🙂 Akyar hakkında gitmeden yeterince bilgiye ulaşamadığımız için tercihimiz Akaleos oldu.
Pazar günü kalabalıktan uzaklaşmak için derenin diğer tarafına geçmemiz yetti.
Sabah erkenden kalkıp kimsecikler yokken buz gibi suya girmek muhteşem hissettiriyor.

Kaz Dağları / Konaklama

Bizim gittiğimiz dönemde Akaleos'ta konaklama bedeli kişi başı 35 tl idi. Yemeği kendiniz hazırlayabileceğiniz gibi oradan da yiyebilirsiniz fakat çok seçenek yok, fiyatlar da biraz yüksek açıkçası. Ķöfte 20 tl, kahvaltı 25 tl.  Kamp bünyesinde buzdolabı, WC ve duşlar var. En büyük artısı, kampın kenarından geçen mis gibi deresi. Suyu içilecek kadar temiz, yüzülecek kadar sıcak. Bu güzellik, kafa dinlemeye gelenler için hafta sonları bir dezavantaja dönüşebiliyor çünkü diğer tesislerin aksine burası günübirlik ziyaretçi kabul ediyor. Ne yazık ki ummadığımız şekilde hafta sonu istemediğimiz bir kalabalıkla karşılaştık. Yüksek sezonda gitmeyi düşünürseniz aklınızın bir köşesinde olsun. Bu seneye kadar sadece Mayıs-Ekim arasında hizmet veren Akaleos'un sahibi Ali Öğretmen, artık tüm sezon açık olacaklarını söyledi.

Gelelim köpekle yaptığımız ilk kampın detaylarına... Cuma günü gitmemiz, aradığımız sakinliği bulmamıza yetmedi. Hem kamplı hem de günübirlik gelen çocuklu aileler vardı. Bu da Luffy'nin tasmasız dolaşmasına engel oldu çünkü çocuklar büyük siyah köpek görünce korkuyor genelde. Ayrıca kampın mevcut köpekleri var, diğer kamp sakinlerinden de köpek getirenler olmuştu. Örneğin bir pitbull ile anlaşamadığı için, Luffy'yi kamp içinde hep gözetim altında tuttuk. Pazartesi günü herkes evine dönünce, kamp alanı bizimle birlikte 6-7 çadıra kaldıktan sonra Luffy'nin tasmasız dolaşmasına izin verebildim. Fakat kamp alanı dışında yaptığımız bütün yürüyüşlerde özgürdü. Hatta bir ara o kadar özgürleşti ki kendisini Akyar Kamp'ta yatmış kemik yerken bulduk 😁 Çadırda ise son derece uyumlu bir köpek oldu. Bizi hiç rahatsız etmeden bütün gece gösterdiğimiz yerde yattı. Hayal ettiğimden biraz farklı da olsa son derece keyif verici bir tatildi. Bundan sonraki hedefimiz sonbahar veya ilkbahar döneminde de gitmek olacak.

Kaz Dağları’nda suya para vermek yok. Her yerden mis gibi kaynak suyu akıyor. 

Milli Park’a doğru yaptığımız yürüyüşten bir kare. Luffy yorgunluktan kendini yere attı.
Akaleos’tan bir başka kare

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir