Cape Town Gezi Rehberi: Afrika’nın Renkli Yüzü ile Tanışma

"Afrika" adını duymuş herkesin -medyanın da etkisiyle- kafasında oluşturduğu bir tablo oluyor genelde; kerpiç kulübeler, yalın ayak gezen insanlar, kabile hayatı ile modern yaşam arasında sıkışmış bir kitle, şehir merkezinde evsizler, kırsal kesimde suya muhtaç çocuklar, açlık, hastalık, sefalet... derken aslında sadece belli bir bölgede görülebilecek etkenler koca kıtaya mal ediliyor. Şimdi bütün bunları bir kenara bırakma vakti çünkü Cape Town'dayız.  Burası, Afrika ile ilgili bütün ön yargılarınızı yıkacak bir şehir. Hazırladığım Cape Town Gezi Rehberi yazısında şimdiye kadar gördüğüm en büyüleyici şehir hakkındaki genel bilgilerle birlikte ihtiyaç duyabileceğiniz diğer detayları bulmanızı umuyorum.

Güney Afrika Hakkında / Cape Town Gezi Rehberi

Gezi rehberi hazırlarken ülke hakkında bilgi vermekten ziyade seyahat notlarımı aktarmayı tercih ediyorum genelde. Fakat Güney Afrika Cumhuriyeti (bundan sonra kısaca Güney Afrika), diğer ülkelere kıyasla çok farklı özelliklere sahip olduğu için kısa kısa bahsetmeden geçmek istemedim.

Afrika kıtasının nüfus yoğunluğu bakımından 5. büyük ülkesi olan Güney Afrika'nın 3 başkenti var; Cape Town yasama başkenti olarak geçiyor. Resmi dili ise tam 11 tane! Bu dillerden birisi olan İngilizce, resmi yazışma dili olarak belirlendiği için tüm ülke tarafından konuşulan ortak dil. Giderseniz adını sıkça duyacağınız Afrikanca (Afrikaan) ise Apartheid rejimi zamanında Hollandalıların, kendi dillerinin yerel dillerle harmanlanmış haline verdikleri ad. O dönemde beyaz olmayanlara okullarda zorla Afrikanca öğretildiği için şu anda en çok bilinen dillerden bir tanesi.

Yaklaşık 3.5 milyon nüfusuyla Johannesburg'dan sonra ülkenin en kalabalık şehri olan Cape Town, çok farklı kültürden insanlara ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. Mandela'nın "gökkuşağı milleti" diye adlandırdığı Güney Afrika için bu tabiri sonuna kadar hak eden bir şehir olduğunu söylemek lazım.

Cape Town’a Ulaşım / Cape Town Gezi Rehberi

İstanbul’dan Cape Town’a aktarmasız uçuş yaklaşık 11 saat sürüyor. Biz İzmir’den gittiğimiz için yolculuğumuz 15 saatten fazla sürdü. Daha fazla uzatmamak için THY’nin direkt uçuşlarını tercih ettik. Bilet alırken gidişte İzmir-Cape Town için 30.000 mil kullandık. Dönüşü, 458$ ödeyerek Johannesburg’tan yaptık. Zaman sıkıntınız yoksa, ekonomik bilet almak daha önemliyse Etiyopya aktarmalı uçuşları kontrol edebilirsiniz.

Güney Afrika Cumhuriyeti, bizden vize istemeyen ülkeler arasında. Cape Town’a gitmeden önce vize ile ilgili bir işlem yapmanıza gerek yok. Ülkeye girişte herhangi bir ücret ödemeden 30 günlük vize alabiliyorsunuz.

Cape Town’da Ulaşım / Cape Town Gezi Rehberi

Her şeyden önce, Cape Town’un motorla gezilecek en güzel şehirlerden birisi olduğunu söylemeliyim. Biz, en azından bir günümüzde motor kiralayıp okyanusla buluşan sahilleri tek tek gezmek için çok heveslenmiştik fakat yağmur ve rüzgar nedeniyle bu planımız da çöpe gidenler arasındaki yerini aldı. Ulaşım ile ilgili vereceğim yegane tavsiye Cape Town’da motor kiralamak olacak, imkanınız varsa elbette.

Gelelim  Cape Town’da ulaşım hakkındaki genel bilgilere...Cape Town’da toplu taşıma çok gelişmiş değil; otobüsler her yerden geçmiyor; gezilecek yerler arasındaki mesafeler birbirine uzak. Şehir merkezine yakın turistik noktaları gezmek isteyenlerin en büyük kurtarıcısı Hop on Hop off Bus dedikleri (diğer bir adıyla City SightSeeing), pek çok şehirde kırmızı turist otobüsü olarak tanıdığımız otobüsler. Bu otobüslerin burada birkaç farklı rota çizen alternatifleri var ve belediye otobüsü mantığında çalışıyor. Seçtiğiniz otobüs tipinin günlük biletini alıp, bulunduğunuz noktaya en yakın duraktan otobüse binip, görmek istediğiniz yerlerde inerek seyahat ediyorsunuz. Otobüslerin en güzel tarafı kulaklıktan rehber hizmeti alabilmeniz, içinde Türkçe dil seçeneği bile var. Ayrıca güneşli bir günde üstü açık otobüsle yapılan şehir turunun hiç beklemediğim kadar keyifli olduğunu söyleyebilirim.

Dikkat:

Hop on Hop off otobüs biletlerinin pek çok alternatifi var. Bazı seçenekler bizdeki Müzekart işlevi de görüyor; biraz daha fazla para veriyorsunuz ama sıra beklemeden seçtiğiniz 3 noktaya giriş ücreti ödemeden giriyorsunuz. Biz, bilmeden, daha karlı olacağı düşüncesiyle böyle bir bilet aldık ama tamamen yanılmışız. Havaya para saçmak istemiyorsanız kesinlikle giriş ücretlerinin dahil olduğu biletlerden almayın.

Kötü haber: Hop on Hop off otobüslerini şehir genelinde kullanamıyorsunuz, kısıtlı bir rotası var. İyi haber: Cape Town, Uber’in en çok kullanıldığı şehirlerden birisi. Taksilerin yarı fiyatına ulaşım sağlayabilirsiniz. “Lion’s Head” gibi hem şehir merkezinde hem de otobüsün gitmediği noktalar için biricik dostumuz Uber oldu. Şarkı söyleyerek araba kullanan şoförlerle sohbet etmenin neşesi de cabası.

Cape Town'da ulaşım için bir diğer alternatif MyCity, yani buraların belediye otobüsü. Eğer birkaç kere kullanacaksanız öncelikle 30ZAR(8 TL) karşılığında bir kart almanız gerekiyor. Bu verdiğiniz para sadece kart ücreti. Sonra bu karta uygun istasyonlarda para yükleyerek kullanıyorsunuz. Eğer tek sefer kullanmak istiyorum derseniz 35ZAR (9.4 TL) vererek tek kullanımlık kart alma şansınız var, bilet gibi düşünebilirsiniz.

Aslına bakarsanız, Cape Town’da ulaşım için ideal çözüm araba kiralamak. Günlük 70-80 TL civarında araç bulmanız mümkün. Şehir genelinde yollar geniş ve düzgün fakat trafiğin soldan aktığını unutmayın. Daha önce Kuzey Kıbrıs’ta araba kiralayarak ters trafiği deneyimlemiştik. Her ne kadar kısa sürede adapte olduysak da ortamda sürekli bir gerginlik hakimdi. (Daha fazla detay için Kuzey Kıbrıs Gezi Rehberi yazısına tıklayabilirsiniz.)Tatilde o gerginliği tekrar yaşamak istemediğimiz için araç kiralamayı tercih etmedik. Yine de gördüğüm kadarıyla sıkıntılı bir trafiği yok, kendinize güveniyorsanız araç kiralayabilirsiniz. Ümit Burnu, penguenlerin bulunduğu Simon’s Town gibi hem şehre uzak hem de ulaşım aracının olmadığı yerlere rahat gidebilmek için bence ideal. Araç kullanmak istemiyor ama yine de özel araçla seyahat etmek istiyorsanız Around About Cars gibi firmalardan şoför ile birlikte araç kiralama imkanınız var. Üstelik bu araçlarla Namibya, Botsvana veya Zambiya’ya gidip kendi Afrika turunuzu yapabilirsiniz.

Cape Town’da günlük turların da son derece popüler olduğunu söyleyebilirim. Cape Town’da Gezilecek Yerler yazısında noktalara göre bu alternatiflerden daha detaylı bahsettim.

Cape Town’da Konaklama / Cape Town Gezi Rehberi

Cape Town, dünya genelindeki “sırt çantalılar” tarafından en çok ziyaret edilen şehirlerden birisi. Bütçe dostu hostel seçenekleri çok fazla. Biz de ilk 2 günümüzü o seçeneklerden birisi olan, şehrin tam göbeğindeki 91 Loop’ta geçirdik. Bakmayın hostel dediğime, otel odası kıvamındaki özel oda seçenekleri de mevcut. Şehrin ve gece hayatının merkezi sayılan Loop Street üzerinde bulunan, Hop on Hop off otobüs biletlerinin satış ofisine 2 dk mesafede olan, oda başına gecelik 50 dolar ödediğimiz bu hostelden son derece memnun ayrıldık.

Diğer 2 günümüzde ise Sea Point’teki Greenfire Lodge’da, okyanusa 5 dk mesafede kaldık çünkü 24 günlük safari turunun başlangıç noktası bu oteldi. Sea Point; karşısına Atlas Okyanusu’nu, arkasına Masa Dağı’nı alan; kalbur üstü Cape Town’luların yaşadığı; buna göre cafe ve restaurantların bulunduğu; “Keşke ben de burada yaşasaydım.” hissiyatı uyandıran bir bölge. Kendinizi California’da gibi hissetmek isterseniz konaklamanızı bu taraftan seçebilirsiniz.

Araç kiralamadığınız sürece, Cape Town’da konaklama için düşündüğünüz yeri şehir merkezinde ayarlamanız her açıdan faydanıza olacaktır. Yer seçimi yaparken Long Street, Loop Street veya V&A Waterfront civarlarını düşünebilirsiniz. Akşam dışarı çıktığınızda –çıkmazsanız ayıp edersiniz çünkü- şehrin kalbinin buralarda attığını göreceksiniz.

Cape Town’da Yeme İçme / Cape Town Gezi Rehberi

Cape Town’un kültür mozaiği bir şehir olması durumu şüphesiz ki yemeklerine de yansımış. Dünya mutfaklarının en iyi seçkilerini burada bulmanız mümkün. Sadece gurme turu için Cape Town’a gelen insanların olduğunu söylesem ne demek istediğim daha iyi anlaşılır sanırım.

Biz, uzun bir Afrika seyahati planladığımız için burada yöresel yemeklerden ziyade ucuz ve bol çeşitli deniz ürünlerinin tadını çıkartmak istedik. V&A Waterfront bu konuda bir numaralı durak. En ünlü zincir Ocean Basket. (Hakkımızı Johannesburg’da kullandığımız için Cape Town’dakileri denemedik fakat giden herkesin ısrarla tavsiyesidir.)

Afrika’nın en eski şarap bağlarına ev sahipliği yapan bir şehirde şarap içmeden dönmemeniz gerektiğini kısaca hatırlatayım. Detaylar ayrı bir makalenin konusu olur ve benim bilgi dağarcığım maalesef buna yetmez. Ancak Black Label ve Castle olmak üzere 2 ünlü bira olduğunu, onları tadıp favorinizi belirleyerek keyfinize keyif katacağınızı söyleyebilirim sanırım. Savanna adındaki cider ise bütün bir tatil boyunca elimizden düşmedi.

* En sevdiklerim

Long Street üzerinde bulunan hamburgerci Royal Eatery, içeri girdiğim anda kulağıma çalınan Bonobo şarkısıyla beni kendine çekti. Vejeteryan seçenekleri de bulunan hamburgerler 85 ZAR civarında. Oreo’lu milkshake ise efsaneler listesinde.

V&A Waterfront’ta bulunan Willoughby&Co.’da, tabiri caizse, çatlayana kadar mükemmel sushilerden yiyip, 2 karaf şarap içip, 2 kişi toplamda 700 ZAR ödeyip, o an için dünyanın en mutlu insanları olduk.

* “Eh işte!” dediklerim

V&A Waterfront’ta bulunan Quarter 4 adlı restaurantta karışık deniz ürünleri tabağı yedik, içinde standart şekilde hazırlanmış karides, kalamar, balık vardı. Mekan, denize sıfır olduğu için etkileyici bir manzaraya sahip fakat yemekleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.  

Spur, Afrika’nın güneyinde sıklıkla rastlayabileceğiniz bir steakhouse zinciri. Biz, Sea Point’teki şubesinde ortalama bir T-bone, antrikot ve salyangoz yedik. Hayatımda ilk defa salyangoz yediğim için onu çok beğendim ama kıyaslama yapabileceğim bir kriterim yok. O yüzden gidip gitmemek size kalmış.

* Beğenmediklerim

Güney Afrika’da fish&chips pek meşhurdur. Hout Bay’de verdiğimiz öğle yemeği molasında bir geleneği yerine getirmek istedik fakat balığı fazlasıyla yağlı buldum.

Cape Town Gezi

Para Birimi /Cape Town Gezi Rehberi 

Güney Afrika’nın para birimi Güney Afrika Randı; kısaca ZAR olarak kullanılıyor. Euro ve dolar kullanımı çok yaygın değil ama kredi kartı neredeyse çoğu yerde geçiyor. Yine de yanınızda ZAR bulundurmanız gerekli. (Namibya Doları kuru ZAR’a sabitlendiği için, Namibya’da da ZAR kullanabilirsiniz.)

Biz havaalanından çıktığımız gibi American Express gördük ve orada döviz bozdurduk. Acele etmeyip, biraz daha yürüdükten sonra karşımıza çıkacak olan Breau de Change’i kullansaydık daha düşük komisyon ödeyecektik. Bankanızın alacağı komisyonu kontrol ederek, oradaki ATM’lerden ZAR çekme yöntemini de kullanabilirsiniz.

Gitmeden önce telefonuma XE Currency adlı uygulamayı yüklemiştim, fiyat kıyaslaması yaparken süper kolaylık olduğu için size de tavsiye ediyorum.

Cape Town Gezi

Valize Ne Koymalı? / Cape Town Gezi Rehberi

Cape Town’da priz girişleri İngiliz tipi yani 3 delikli fakat bunların da kendi içinde yeni ve eski olmak üzere 2 ayrı tipi var. Yani buradan alıp götüreceğiniz dönüştürücü bulunduğunuz yere uymayabilir. Neyse ki her mekanda oraya uygun bir dönüştürücü edinmeniz mümkün. Yanınıza almanızı önereceğim ürün ikili veya üçlü priz. Bir adet dönüştürücü buluyorsunuz ama aynı anda her ekipmanı şarj edemiyorsunuz.

Hangi mevsim giderseniz gidin güneş kremi almayı ve kullanmayı ihmal etmeyin. Afrika’nın güneşi bizim buralardakine hiç mi hiç benzemiyor.

Bahar ve kış aylarında rüzgar önleyici ceket hayat kurtarabilir. Cape Town’da bir sahilde t-shirtle terlerken başka bir sahilde ceketle donuyor olabilirsiniz, şehrin o kadar değişken bir havası var.

Seyahat dokümanlarınızın bir kopyasını edinip dışarı çıkarken kaldığınız otel veya eve bırakmanız iyi bir önlem olabilir. Hatta bunu her yurt dışı seyahatiniz için alışkanlık haline getirip pasaport fotokopisi olmadan yola çıkmamanızı öneririm.

Cape Town’da Güvenlik / Cape Town Gezi Rehberi

En çok sorulan sorulardan birisi de bu “Cape Town güvenli mi?” Cape Town, Afrika’nın en güvenli şehirlerinden bir tanesi. Bana kalırsa İstanbul’dan daha güvenli. Şehir merkezinde çoğu nokta son derece kozmopolitan olduğu için ufacık bir tedirginlik yaşamadım. Pek farkedilmese de her tarafta özel güvenlik var. Mesela, gece yürürken yanımızda gençler belirdi ve bizden para istedikleri oldu. 5 saniye içinde uzaktan iri yarı birileri “Pıst!” yaptı ve gençler ortadan kayboluverdi. Elbette dikkat edilmesi gereken hususlar var. Örneğin ıssız sokaklara, özellikle de gece girmeseniz iyi olur. Sıkıntı yaşayabileceğiniz yerler çehresi ile kendini belli ediyor zaten. Yanınızda yüklü miktarda para taşımamak ve ortalık yerde para saymamak da sizin yararınıza olacaktır. (Bu yazdıklarım sadece Cape Town için geçerli, Güney Afrika’nın geneli için, hele hele Johannesburg için düşünmeyin sakın.)

Cape Town’a Ne Zaman Gidilir? / Cape Town Gezi Rehberi

Cape Town beni o kadar etkiledi ki bu soruya cevabım: Her zaman! Şehirde yapılacak aktivitelerin büyük bir kısmı (Masa Dağı veya Lion’s Head’e tırmanış, fok adası ziyareti, köpek balığı dalışı, helikopter turu, balina gözlemi vb.) hava durumuna bağlı olarak şekilleniyor. Dolayısıyla kesinlikle yapmak istediğiniz aktiviteyi belirleyip gideceğiniz zamanı ona göre seçmeniz yerinde olur.

Cape Town Gezi

Cape Town’da şehrin tadını çıkartmak için en doğru zaman elbette yaz mevsimi, yani Aralık-Mayıs arası fakat fiyatların en yüksek olduğu ve şehrin en kalabalık olduğu dönem aynı zamanda. “Yazın gitmişken denize de girerim.” hayalleri kuruyor olabilirsiniz. Cape Town’da yazın deniz suyu sıcaklığının kışa göre daha soğuk olduğunu çünkü Antarktika’dan eriyen buzulların suyunun buraya ulaştığını belirteyim. Kış mevsimi de Avrupa’da gördüğümüz kışlar gibi değil, dondurucu soğuklar veya kar yağışı yok. Güneşli bir günde yerlileri denize giriyor mesela. Tek sıkıntı, kış mevsiminde gidecekseniz okyanustan esen şiddetli rüzgarlara hazırlıklı olmanız gerekli. En rüzgarlı ve soğuk geçen ay Ağustos. Peki biz ne zaman gittik? Ağustos’ta Senenin en kötü havasıyla karşılaştık, 2 gün sağlam fırtına vardı, deniz kenarında dalga boyu 6 metreye ulaştı, bütün planlarımız alt üst oldu. Buna rağmen hala “Cape Town hayatımda gördüğüm en güzel şehir.” diyebiliyorum. Cape Town’dan mutsuz ayrılmanız im-kan-sız!

Bazı aktiviteler için en iyi zamanlar:

Tırmanış rotalarında açık hava ve az rüzgar için Nisan-Haziran, bol bol bitki çeşidi görmek için ise Eylül-Kasım

Balina gözlemi için Temmuz-Eylül

Köpek balığı gözlemi veya dalışı için Mayıs-Ekim

Plajların keyfini sürüp gece hayatını sonuna kadar yaşamak için Aralık-Şubat

Şarap rotası – Bağbozumu için Mart-Mayıs

"Cape Town Gezi Rehberi: Afrika'nın Renkli Yüzü ile Tanışma" yazısı hoşunuza gittiyse Cape Town ile ilgili yazıları okumak için tıklayın.  Diğer yazılardan güncel olarak haberdar olmak için sayfanın altında bulunan formu doldurarak e-posta grubuna abone olabilir veya sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir